22 Şubat 2009 Pazar

Çatalhöyük


Çatalhöyük

Çatalhöyük, dünyanın bilinen en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Tarihi yaklaşık 9000 yıl öncesine dayanır. 1958 yılında Dejames Mellaart tarafından ortaya çıkarılmıştır. 1961 yılında ise ilk kez kazı yapılmaya başlanmıştır. Mellaart tepeyi bulduğu günü şöyle anlatıyor: “Tarih 11 Kasım’dı. Gri bir öğle sonrası arkadaşlarla dolaşıyorduk, Land Rover’ımızla, derken tepeyi gördük. Neolitik dönemden çanak çömleklerle karşılaştık. İnanılmazdı.” (Karahan, 2006)

Üretim ve Tüketim

Çatalhöyük’te üretim, hayvanları evcilleştirme ile olmuştur. Koyun ve keçi gibi hayvanları evcilleştirmiş ve onları yaptıkları ağıllarda beslemişlerdir. Sığırı ise evcilleştirmemişlerdir. Bunun nedeni, yapı olarak daha küçük olan koyun ve keçiyi yeterli görmelerinden ve evlerindeki boğa başları gibi nesnelerin kutsal olmasından kaynaklanıyor olabilir. Ürettikleri diğer nesneler ise bazı hayvanları avlama veya bitkileri kontrol altına alma amaçlıdır. Bu nesneler; Biley taşı, un öğütme taşı, obsidyen kesiciler, kamalar, ekin ot kesiciler, çapa, iğne, bız, çanak, çömlek vb.

Bazı araştırmacılar Çatalhöyük’te yaşayan insanları incelemiş ve yedikleri hakkında bilgi edinmeye çalışmışlardır. Kemik ve dişleri incelenen kadın ve erkeklerde herhangi bir farklılık bulunmaması kadın-erkek ilişkilerindeki adaletin de bir göstergesi olarak sayılmıştır.

Kemiklerinde bulunan benzer aşınma hem kadının hem de erkeğin çok farklı işler yapmadığını göstermiştir. Aynı şeyi kanıtlayan başka bir durum, erkeklerin ve kadınların kemikleri üzerindeki kurum miktarının birbirine yakın olmasıdır. Bu durum evin içinde ısınma amaçlı yakılan ateşin, dışarı çıkamaması ve solunmak zorunda kalınmasıyla ilgilidir. Erkeklerin dışarıda daha fazla vakit geçirmesi bu durumu değiştirebilirdi, fakat böyle bir şey söz konusu olmamıştır.

Çevrelerinde kendilerinden başka yerleşik olarak yaşayan kabile veya klan olmadığı için savaşmaya gerek duymayan Çatalhöyüklüler, yaptığı mızrak gibi araçları hayvanlara karşı kullanmışlardır. Ürettikleri nesneler, silahlar ve baltalar değil, süs eşyalarıdır.

Üretim konusunda kadın-erkek eşitliği vardı. Hodder bunu şöyle destekliyor:

“Buradaki gibi bir ev-içi üretim varsa, kadının da erkeğin de rollerinin önemli olduğun hayal etmek olanaklıdır. Çünkü toplumsal statü toplumsal üretime dayalıdır. Örneğin, statü yiyeceğe bağlıysa, yiyeceği hazırlayan benim için çok önemlidir. Yiyecek kadınlar tarafından hazırlandığından, toplamsal statü bakımından merkezdedir. Aynı zamanda çocuklar önemlidir, o zaman çocukların üremi çok önemlidir. Öyleyse, erkeklerin kendi güç alanlarını kurmaya başladıkları yer ev-içi üretim yordamının dışındadır. Politikayı ve ideolojiyi denetlerler. Emeğin uzmanlaşması çoğu kez erkek baskınlığına yol açıyor. Bu değişme oldu. Ama derleyici avcılık ile ev-içi üretim arasında bir denge var ki, bu uğrakta cinsiyet körü olmak olanaklıdır.”(1995)





Kültür

Çatalhöyük’te yaşayan insanlar, yaptıkları odaların duvarına beyaz bir sıva çekmiş ve üstüne sarı, kırmızı ve siyah tonlarda resimler yapmışlardır. Duvarlara çizilen başsız insan ve akbaba figürleri ölüler ile ilgili adetleri hakkında bilgi verir. Buna göre, ölen insanların eti yenmesi için dışarıda bırakılıyor, kalan kemikler ise hasırdan yapılan bir örtüye sarılıp evin içindeki şekillerin altına gömülüyordu. Ölü hediyesi olarak kemikten yapılmış aletler, renkli taşlar, kesici aletlerden taştan baltalar, deniz kabuğundan yapılmış boncuklar konmuştur. Bu dönemdeki inançlar hakkındaki bilgiyi, bize ana tanrıça heykelcikleri verir. 10-15 cm boyutlarında olan heykelcikler, genellikle doğum yapar vaziyette tasvir edilmişlerdir. Bu, bolluğun ve bereketin simgesi olmalarından dolayıdır. (kultur.gov.tr)

Çatalhöyük’te kadının rolü çok önemlidir. Anaerkil olan bu toplumda, insanlar bu tanrıçaya tapmışlar ve onu sembolleştirmişlerdir. Bu durum, tarih boyunca ataerkil aile yapısının üstünlüğüne inanan düşünürleri ciddi bir şekilde etkilemiştir.

Çatalhöyük'teki yaşamla ilgili merak edilen konuların başında erken tarım toplumlarında kadının rolü geliyor. Geleneksel Avrupa düşüncesine göre, bu toplumların pek çoğu anaerkildi (kadınlar lider konumdaydı; soyu anne yürütüyordu; miras anneden kızlarına geçiyordu) ve bir ana tanrıçaya tapıyorlardı. Ana tanrıçanın bir güç sembolü olması fikri, 20.Yüzyıl'ın son yıllarında ortaya çıkan ''New Age'' tanrıça hareketinin temel öğretisi haline geldi. Ve bu bağlamda Çatalhöyük'e çok sayıda ''Tanrıça Turları'' düzenlendi. Burada tanrıçanın büyüsüne kapılan ziyaretçiler, kadının gücünün devamı için dualar edip, dans partileri düzenliyorlardı.(Oksay, 2004)



Konya Ovası'ndaki volkanik Hasan Dağı'nın patlamasını anlatan ve MÖ 6200 yılına ait olduğu sanılan duvar resmi, Guinness Rekorlar Kitabı’na, "Tarihteki ilk manzara resmi" olarak geçmiştir. Ayrıca, dünyadaki en eski harita da bu evlerde bulunmuştur.

Kaynakça

Karahan, Julide. 2006. Çatalhöyüklüler, evi barkı toplayıp geldi. Zaman, 24 Mayıs

Hodder, I. 1995. Çatal Höyük 95. Arkeoatlas. Kasım, No 336.

http://www.kultur.gov.tr/. Ulaşım zamanı 2009-02-22

Oksay, Reyhan. 2004. “Çatalhöyük'te Kadın Olmak” Cumhuriyet, 24 Ocak

17 Şubat 2009 Salı

Turkish Media's Directive Roles in Coups or Panic Moods

Turkish media has been very effective about drawing up the agenda and affecting people. It does not only conduct and canalize people, but also do them on government and army. The opinion leaders, intellectuals, and other educated people can make a new view point. There is no doubt, visual media is more effective than print media, however the aspect that Turkey Republic lived, were able only to be given them by radio. On the other hand, the news also can be against the coup which is about to come.

Partisanship or neutrality of media is another discussion topic. Different variations of media powers show us that media can be near or against government and/or army. Media enforces different types of politic according to the actions’ processes, dramatizes or pushes down.

Recently, media’s attitudes have changed because of the technological developments. The actions which have repercussions branch by television and internet quicker and in more different ways. Especially internet introduces us to answer the news and appreciate it.

Üniversite Hayatımdaki ilk tezim olan bu ödev. Türk medyasının darbeler ve halkı etkileyen diğer önemli olaylardaki rolünü anlatmaya çalışmaktadır.

Bu giriş kısmıydı, tamamı için
http://rapidshare.com/files/199284832/Media_s_Directive_Roles_in_Coups_or_Panic_Moods.doc.html

10 Şubat 2009 Salı

Ergenekon Operasyonu

Öyle bir operasyon ki her an bir şeyler oluyor. Dalgalar, dalgalar üstüne geliyor. Öyle ki artık takip etmiyorum, edemiyorum. Yakalananlar, gözaltına alınanlar, tahliye, car curt, ulan ne oluyor. Biri çıkıp sade bir dille anlatsın. Herşeye önce bir şüpheyle bakıyorum ve sonunda meyvesini verecek galiba. Çünkü bu operasyonda adı geçen isimlerin bırakılması, belki de takip edememem acaba bir ortam mı yaratılmaya çalışılıyor paranoyasını yaratmama neden oluyor. Birşeylerin öncüsü mü dedirtiyor. Her programda çıkan insanları dinlemeye ve bazı gazetecilerin yaptığı haberleri dinlemeye fırsatı olamayanlar için "Özet" çıkarsınlar evet evet en iyisi bu.

5 Şubat 2009 Perşembe

Ender Gelişen Osasuna Atakları







Bazılarınızın kulağına tanıdık gelebilir. Özellikle NtvSpor gibi kanallar maç özetleri sırasında "evet ender gelişen osasuna ataklarından biri" der. Ben bunu gittim okudum araştırdım. Lan harbiden bu adamlar vasat ve hemen her maçında ilginçtir böyle atakları var.


Bu takım özellikle ispanyanın devlerine karşı kaleciden forvete pası gelenek haline getirmiş. Bu ataklar ne zaman olsa büyük ihtimal tehlikeli ataklarla sonuçlanır. Forvetlerin durumu nice olur dedim kendi kendime. Adamın ayağına top bile değmiyor. Siz siz olun osasunada top koşturmuş! forvet almayın, ama kaleci alabilirsiniz. Futbolun içine ettiler...


yine enderleşti osasuna atakları

yine enderleşti osasuna atakları

zaten hep enderdi osasuna atakları

zaten hep enderdi osasuna atakları .

Dalga mı Geçiyorsunuz?


Ulan yuh be...

aylardır haber sitelerinde reklamınızı yaptınız büyük indirim geliyor diye. İnternet fiyatlarını indireceğiz falan dediniz ama o da ne? bu kampanya sadece 2 aylıkmış ayrıca bu kampanyaya katılınca yine 24 ay mecburi kullanacaksınız.


Nedeni Belli Oldu


Herşeyin nedeni açık. Kampanya adı altında hem reklamınızı yapmak hem müşterilerinizi çoğaltmak hem de yüz binlerce müşterinizi yine sağlam kazığa bağlamak istiyorsunuz*. Adam gibi bir kampanya yapsanız şaşıracaktım zaten.


* Hem insanları eşek yerine koyuyorlar hem de kazık yiyoruz anlamında... Lan ne kelime oyunu yaptım be.

1 Şubat 2009 Pazar

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olmak - 2



Şimdi burda değineceğimiz konu rte'nin yaptığı tavır ve etkileri.

İzleyenler doğal olarak çok büyük bir şoka uğradılar. Anadolu topraklarında yaşamış her insan ilk anda kendini hemen toparladı ve iç ses ona yürü be dedi. Kolay gaza gelmemizin bir sonucu bu. Sonra metronun ücretsiz olması havaalanında karşılamalar zaten olayın sıcaklığından dolayı gayet normaldi. Gelgelelim sonra sakin kafayla düşündük ve ulan israil bu boru değil oyun olma ihtimalleri üzerine gidelim bir de dedik bazılarımız.

Yaklaşan Seçim Propagandası mı?

Bu hareketin nedeninin seçimlerle alakalı olduğu birçok kişi tarafından tvlerde, tartışma programlarında falan dile getirildi. Evet propaganda diyenler, rte nin yaptığı oyunun çok sakıncalı ve riskli olduğunu söylediler. Propaganda değil diyenler ise, rte nin böyle bir riski göze alamayacağını ve olsa bile eehh sokarım huleyn inceldiği yerden kopsun amuhagoyim dediler genelde. ki onlar gazzeye yardım amaçlı ya da israile karşı durma amaçlı çoktan askere gidelim diyordu. Neyse sakin kafayla düşünmek her zaman daha sağlıklı olmuştur.

Yükselen Milliyetçilik Dışavurumu mu?

Diğer ihtimal rte nin türk-islam sentezini gösterdiği yılların birikimini yanına alarak yeter ulan kardeşlerimizi öldürdüğünüz demesidir. Bu ihtimal muhafazakar kesimde daha çok kabul görülüp, görünmek istenendir. Neyse bunun da faturası kabarık olabilir.

Ulan peki ne yapacaz.
Bu adamların yaptığı katliama sessiz mi kalalım?
Öldürdüğü çocuklar için sadece yas tutup, organizasyonlar düzenleyip, yardım mı toplayalım?
Hayır, ama bu işlerin karşısında olmanın gücünün büyüklüğü, mahalle kahvesi kavgasından çok daha büyük güçlere sahip şeylerle gösterilebilir.
Bu işin tarihi ve nasıl bugünlere geldiği ayrı bir tartışma konusudur.
Keşke böyle olmasaydı diyoruz ama geleceğimiz için yatırım yapmıyoruz.
Bu tartışmanın sonucunda bize kalan yabancı dil bilmeyen bir devlet başkanına sahip olduğumuzu anlamamız. İsrail gibi nefret edilen bir ülkeyle aslında çok sıkı bağlarımızın olması, ve Kasımpaşalı bir başbakanımızın olduğudur.
Makara için çok malzeme kaldı makaracılara.
(bkz. van minıt)
(bkz. daha davos'a gelmem)
(bkz. siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz)
(bkz. http://sozluk.sourtimes.com/)

Sonuçlarını zaman gösterecek...